29 Eylül 2009 Salı

NOTHING...

Hiçbirşeyin oluşuna sevinmezken aslında hiçbirşeyin olmadığını farkettim. Zamanı garipsedim, o akıp giderken. Gülerken mutlumuydum ya da ağlarken hüzünlü... Yazarken düşündüm cümlelerin acizliğini. Neden hep dilden çıkan aynı cümleler? Varmıydı yaşadığım bir hüzün anlatamadığım? Karar veremdm, tüm olanları içimemi attım yoksa duygularımı bastırmayı mı öğrendim. Ruhumda daha bendn kaç tane var, kaç ayrı ruh bu bedene sığabidi? İç dünyamdaki çatışmaların sorumluları onlar olmalı...

Hiç yorum yok: