26 Kasım 2008 Çarşamba

Kayan Yıldızın Sahte Dileği!


Şarabın güzel bi çakır keyfliği var üzerimde. Dğer içkilerden herzaman özeldir tapılasıdır şarap. Yeri gelir hüzün verip düşündürür, yeri gelir huzur verip gülümsetir, yeri gelir romantik olup şımartır. Kısacası işini bilir bizim asil mi asil içkimiz. Sanırım bugn bana romantikliğni sundu. Ama birisyle yaşıyamayınca ne önemi var ki bunun? İlk kez, gerçek anlamda romantk bi ortamda olmak istedim. Şarabımı paylaşıp kadeh tokuşturmak... Aşkımıza! demek istedim. Sonra kendime imkansızlığın bakışını attım.Sarhoşluğun ruhumu ele geçirmesine izin veriyorum. Beni ilk önce eskilere götürüyor. Ona bunu istemedğimi söylüyorum, artık farklı bi yanımı keşfetmemi sağlamasını istiyorum. Tekrar deniyoruz ve bu sefer zayıf yönlerimi görmem gerektiğni sölüyor. Bn tam olarak bunu da istememiştim ki. En baştan başlıyoruz gözlerimi kapamamı ve sadece hayal etmemi söylüyor. Neden olmasın? Yüzümde şımarık bi gülümseme ile kapıyorum gözlerimi, dalıyorum hayallere... Birbirinden güzel masallar anlatıyor zihnim bana. Her yeni bir masal da biraz daha huzur doluyorum. Belki gerçek hayatta masalları yaşıyamayacağım ama hep birgün belki diye bekliyeceğm... Bi prensin öperek beni uyandırmasını rafa kaldırıyorum. Şuan sadece deniz kenarında dalgaların melodisini dinleyip şarabımı yudumlarken, kadehimi Kendime! kaldırmayı diliyorum...

Hiç yorum yok: